AKIL VE PARA

Rehin Bırakılan Rolce Royce
New Yorkta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne cikan ilk gorevliye, bireysel kredi icin başvuruda bulunmak istediğini soyledi. Gorevli onu, musteri temsilcisine goturdu. Adam, cok acele bir is icin Avrupaya gitmek zorunda oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli bes bin dolar krediye ereksinim duydugunu soyledi. Musteri temsilcisi kisa bir arastirma yaptiktan sonra dondu.
"Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almaniz icin bir engeliniz yok" dedi ve ekledi:

PROBLEM BENDE Mİ ?

Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından yakınıyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış: doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. "Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK


Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan “Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?” diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

İKİ FİNCAN KAHVENİN HİKAYESİ


ne zaman; hayatında bazı şeyler çekilmez hale gelirse, ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman; kavanoz ve iki fincan kahveyi hatırlayınız işte kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar bütün öğrenciler hep bir ağızdan dolduğunu söylerler. bunun üzerine; profesör önündeki kutulardan birinden aldığı çakıl

BARDAĞI BIRAKIN DÜŞSÜN



Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu. "bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?" -50gm!' ... '100gm!' ... '125gm'.. diye öğrenciler yanıtladı.-"bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"-'hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.-"tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.-"kolunuz ağrımaya

İBRETLİK HİKAYE 1


allah dostu mübarek bir zatın hamama gitmesi gerekmektedir, gün boyu çalışmış ve üstü ve başı kir içinde hamamın kapısına gelir hamamcıya şöyle söyler -evladım içeriye girebilirmiyim? ?

hamamcıda şöyle bir cevap verir -amca bugün vezirler gelecek, hamam gün boyu kapalı uzun bir konuşma ve tartışmadan sonra, hamamcı, amcaya şöyle der -içeriye gir ve şu odada banyonu yap, sakına vezirlere görükme der! ! !  vezirler gelir banyolarını yapmaya başlarlar, sarayda dördüncü murat'ın aklına şöyle bir fikir gelirnormal vatandaş gibi giyinir ve hamama gider tabi

KARNE

Ben, karnenin sağ tarafını önemsiyorum. Çünkü orada senin insan yanın var ve ben seni iyi matematiğinle değil iyi insan yanınla seviyorum. 
Karnenin sağ tarafını özenle dolduran bütün öğretmenlerin de ellerinden binlerce kere öpüyorum, çocukların insan yanını önemsiyor diye…

ÖN YARGI

Genç ve güzel kadın evleneli bir kaç ay olmuştu....Eşini çok çok sevmişti ve ondan bir bebek bekliyordu.Ancak o çok sevdiği eşini kötü bir kazada kaybetmiş,karnındaki bebeğiyle koca dünyada yapayalnız kalmıştı...
Uzaklarda bir köyde yalnız yaşıyordu...Bir gün ormandan geçerken yaralı acı içinde feryad eden adeta yardım dileyen bir gelincik gördü....Onu yanına evine aldı ve yaralarını sardı...Yalnızlığını artık onunla paylaşıyordu...Her ne kadar gelincik evcil bir hayvan olmasa da kadına alışmış uysallaşmıştı.Hatta kadının peşinden ayrılmıyor,gözlerinin içine bakıyordu....Kadında zamanını gelincikle ilgilenerek geçiriyordu...

BİR KIZI OLMALI İNSANIN

Canını emanet ettiğin, Elin Ayağın Gözün Kulağın Her şeyin.
BİR KIZI OLMALI İNSANIN. Bir hata yaptığında, gözlerinin içine baktığın, bakar bakmaz masumiyetiyle saniyeler içinde eridiğin, Vefasına taptığın. BİR KIZI OLMALI İNSANIN.

Evinde babasına,annesine karşı nazlı niyazlı, Sokakta cadılığından ve hışmından korktuğun.

TAHTA AT HİKAYESİ

Bir gün iki çocuklu bir aile gezintiye çıkarlar. Çocuklardan biri yorulur ve babasının kendisini kucağına almasını ister. Baba da yorgun olduğunu söyler. Çocuk ağlamaya baslar. Baba bir tek kelime söylemeden ağaçtan bir dal keser, dalı bıçakla düzeltir ve oğluna verir.
- "Al oğlum sana güzel bir at" der.
Çocuk sevinçle ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak evin yolunu tutar. Baba gülerek kızına döner ve :
- "İşte hayat budur kızım. Bazen zihnen veya bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir çiçek, bir çocuğun tebessümü olabilir" der.

MEVLANA’NIN 7 ÖĞÜDÜ

1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. 
2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.
7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA SÖZLERİ

1) Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. 
2) Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.. 
3) Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
4) İsa’nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
5) Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır
6) Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
7) Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır.
8) Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
9) Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
10) Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.