Mevlana Şems Tebrizi’ nin gidişinden sonra çok mutsuzdur. Onun sohbetlerini çok özlemektedir. Yaşayıp yaşamadığı bile bilinmemektedir. (Bir görüşe göre de Şems Tebriz-i Hazretleri öldürülmüştür.) Mevlana Celaleddin Rumi her yere haber salmıştır, dostu Şemsi bulabilmek için. Her yerden haberler gelmektedir Şems hakkında.
HAYATA VE MUTLULUĞA DAİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HAYATA VE MUTLULUĞA DAİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DAR AYAKKABI
O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler. Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde. Tek ayakkabı yapan dükkanında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra ağzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.
O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı. Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum.
MUTLULUK VERİN
300 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı.
Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı,
HER ŞEY DUA İLE BAŞLAR
Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle manava girer.Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır.
Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler.
Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler.
DEĞER KAVRAMI
"Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya! taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü varmı diye aranmaya başladı.
KAZANMAK İÇİN
Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu...(Mutlaka okuyun)
Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.”
Herkes sessizce yatar… Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır.
Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…
Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada... Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”
HAYATIN İKİ KANADI

Bir zamanlar kötü geçen bir hasattan sonra şikayet eden bir çiftçi vardı: “Tanrı hava durumunu kontrol etmeme izin verse her şey daha iyi olurdu; çünkü besbelli kendisi çiftçilik hakkında pek bir şey bilmiyor.”
Bu doğrudur! Tanrı bir çiftçi değil ki – nereden bilecek?
Tanrı ona dedi ki: “Bir yıl boyunca havanın kontrolünü sana bırakacağım; ne istersen dile, bu dileğin hemen yerine gelecek.”
Tanrı ona dedi ki: “Bir yıl boyunca havanın kontrolünü sana bırakacağım; ne istersen dile, bu dileğin hemen yerine gelecek.”
GERÇEK ARKADAŞ

YENİÇERİ KIYAFETİ
19.yüzyilda Almanya'nin Mülhaym sehrindeki Ren nehrinin bir yakasinda Almanlar, öbür yakasinda da Fransizlar oturuyordu. Fransizlar, her sene nehrin Almanlardaki kismina geçip mahsulün tümünü toplayip götürüyorlardi.
O siralar, birligini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çikaramiyorlardi tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanli Sultanina durumu yazip, imdat istemekte bulurlar. Mektupta söyle demektedir:
"Fransizlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden aliyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dagitan bir imparatorlugun sultani, Islamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarin. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkani saglayin."
AKIL VE PARA
Rehin Bırakılan Rolce Royce
New Yorkta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne cikan ilk gorevliye, bireysel kredi icin başvuruda bulunmak istediğini soyledi. Gorevli onu, musteri temsilcisine goturdu. Adam, cok acele bir is icin Avrupaya gitmek zorunda oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli bes bin dolar krediye ereksinim duydugunu soyledi. Musteri temsilcisi kisa bir arastirma yaptiktan sonra dondu.
"Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almaniz icin bir engeliniz yok" dedi ve ekledi:
New Yorkta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne cikan ilk gorevliye, bireysel kredi icin başvuruda bulunmak istediğini soyledi. Gorevli onu, musteri temsilcisine goturdu. Adam, cok acele bir is icin Avrupaya gitmek zorunda oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli bes bin dolar krediye ereksinim duydugunu soyledi. Musteri temsilcisi kisa bir arastirma yaptiktan sonra dondu.
"Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almaniz icin bir engeliniz yok" dedi ve ekledi:
PROBLEM BENDE Mİ ?
Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından yakınıyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış: doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. "Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan “Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?” diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
İKİ FİNCAN KAHVENİN HİKAYESİ
ne zaman; hayatında bazı şeyler çekilmez hale gelirse, ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman; kavanoz ve iki fincan kahveyi hatırlayınız işte kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar bütün öğrenciler hep bir ağızdan dolduğunu söylerler. bunun üzerine; profesör önündeki kutulardan birinden aldığı çakıl
BARDAĞI BIRAKIN DÜŞSÜN

Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu. "bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?" -50gm!' ... '100gm!' ... '125gm'.. diye öğrenciler yanıtladı.-"bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"-'hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.-"tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.-"kolunuz ağrımaya
İBRETLİK HİKAYE 1
allah dostu mübarek bir zatın hamama gitmesi gerekmektedir, gün boyu çalışmış ve üstü ve başı kir içinde hamamın kapısına gelir hamamcıya şöyle söyler -evladım içeriye girebilirmiyim? ?
hamamcıda şöyle bir cevap verir -amca bugün vezirler gelecek, hamam gün boyu kapalı uzun bir konuşma ve tartışmadan sonra, hamamcı, amcaya şöyle der -içeriye gir ve şu odada banyonu yap, sakına vezirlere görükme der! ! ! vezirler gelir banyolarını yapmaya başlarlar, sarayda dördüncü murat'ın aklına şöyle bir fikir gelirnormal vatandaş gibi giyinir ve hamama gider tabi
KARNE
Ben, karnenin sağ tarafını önemsiyorum. Çünkü orada senin insan yanın var ve ben seni iyi matematiğinle değil iyi insan yanınla seviyorum.
Karnenin sağ tarafını özenle dolduran bütün öğretmenlerin de ellerinden binlerce kere öpüyorum, çocukların insan yanını önemsiyor diye…
Karnenin sağ tarafını özenle dolduran bütün öğretmenlerin de ellerinden binlerce kere öpüyorum, çocukların insan yanını önemsiyor diye…
ÖN YARGI
Genç ve güzel kadın evleneli bir kaç ay olmuştu....Eşini çok çok sevmişti ve ondan bir bebek bekliyordu.Ancak o çok sevdiği eşini kötü bir kazada kaybetmiş,karnındaki bebeğiyle koca dünyada yapayalnız kalmıştı...
Uzaklarda bir köyde yalnız yaşıyordu...Bir gün ormandan geçerken yaralı acı içinde feryad eden adeta yardım dileyen bir gelincik gördü....Onu yanına evine aldı ve yaralarını sardı...Yalnızlığını artık onunla paylaşıyordu...Her ne kadar gelincik evcil bir hayvan olmasa da kadına alışmış uysallaşmıştı.Hatta kadının peşinden ayrılmıyor,gözlerinin içine bakıyordu....Kadında zamanını gelincikle ilgilenerek geçiriyordu...
BİR KIZI OLMALI İNSANIN
Canını emanet ettiğin, Elin Ayağın Gözün Kulağın Her şeyin.
BİR KIZI OLMALI İNSANIN. Bir hata yaptığında, gözlerinin içine baktığın, bakar bakmaz masumiyetiyle saniyeler içinde eridiğin, Vefasına taptığın. BİR KIZI OLMALI İNSANIN.
Evinde babasına,annesine karşı nazlı niyazlı, Sokakta cadılığından ve hışmından korktuğun.
BİR KIZI OLMALI İNSANIN. Bir hata yaptığında, gözlerinin içine baktığın, bakar bakmaz masumiyetiyle saniyeler içinde eridiğin, Vefasına taptığın. BİR KIZI OLMALI İNSANIN.
Evinde babasına,annesine karşı nazlı niyazlı, Sokakta cadılığından ve hışmından korktuğun.
TAHTA AT HİKAYESİ
Bir gün iki çocuklu bir aile gezintiye çıkarlar. Çocuklardan biri yorulur ve babasının kendisini kucağına almasını ister. Baba da yorgun olduğunu söyler. Çocuk ağlamaya baslar. Baba bir tek kelime söylemeden ağaçtan bir dal keser, dalı bıçakla düzeltir ve oğluna verir.
- "Al oğlum sana güzel bir at" der.
Çocuk sevinçle ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak evin yolunu tutar. Baba gülerek kızına döner ve :
- "İşte hayat budur kızım. Bazen zihnen veya bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir çiçek, bir çocuğun tebessümü olabilir" der.
- "Al oğlum sana güzel bir at" der.
Çocuk sevinçle ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak evin yolunu tutar. Baba gülerek kızına döner ve :
- "İşte hayat budur kızım. Bazen zihnen veya bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir çiçek, bir çocuğun tebessümü olabilir" der.
MEVLANA’NIN 7 ÖĞÜDÜ
2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.
7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)